Ahmet Özcan

Ahmet Özcan:

Nüfus kaydı ismi Seyfettin Mut. İ.Ü. iletişim fakültesi mezunu (1984-1993); yayıncılık, editörlük yapımcılık ve yazarlık yaptı. Yarın yayınları ve haber10.com haber sitesinin kurucusu.
Ahmet Özcan, yazarın müstear ismidir.

-Yer aldığı Dergiler:

İmza (1988), Yeryüzü, (1989-1992), Değişim (1992-1999), haftaya bakış (1993-1999), Ülke (1999-2001), Türkiye ve dünyada Yarın (2002-2006)

Yayımlanmış Kitaplar:

-Yeni bir cumhuriyet için-
-Derin devlet ve muhalefet geleneği-
-Sessizlik senfonisi-
-Şeb-i Yelda-
-Yeniden düşünmek-
-Teolojinin jeopolitiği-
-Osmanlının Ortadoğu’dan çekilişi-
-Açık mektuplar-
-Davası olmayan adam değildir-
-İman ve İslam-
-Yenilmiş asilere çiçek verelim-
-Tevhid adalet özgürlük-
-Devlet millet siyaset

Yeniden ihya için Kavram Tashihi-1: İslam Düşüncesi

Müslümanca düşünmek, insanlığın geleceğini düşünmektir, daha adil, özgür bir dünya kurmayı düşünmektir, aklın ve vicdanın terkibiyle her tür zulmün, adaletsizliğin, eşitsizliğin ortadan kaldırıldığı sınıfsız sınırsız putsuz bir yaşam düşünmektir.
8 Ocak 2019

Yeniden İhya için yeniden İman

Binbir türlü açlık, yoksulluk, yolsuzluk, zulüm, ilkellik, gerilik, ahlaksızlık, sapıklık, yobazlık, azgınlık, çer çöp içinde yaşayıp, bu sorunlara çözüm aramak yerine insanlara dinle hükmetmeye çalışmak, farklı ve yeni her söze düşmanca yaklaşmak, insanı ayağa dikip onurlu ve özgür kılan tevhid mesajını ilkel
30 Aralık 2018

“Mehmet Akif: Mahsun Asalet”

Muhterem Mehmet Akif Ersoy, Evvela, samimi özürlerimi kabul etmenizi rica ediyorum. Mazeret değil ama, ne zaman size cevap yazmak için elime kalemi alsam, kelimeler hep boğazımda düğümlendi. Nedenini tam olarak bilmiyorum, belki, onurlu hayatın ve aydınlık zihnini kendime yakın bulmama rağmen, küserek
27 Aralık 2018

Müslüman Zihnin Yeniden İhyası

Müslüman zihniyet yapısı, her koşulda evrensel düşünebilen, insanlığın hayrına olanı isteyen, dini bir ihtilaf değil birleştirici ahlaki klavuz olarak algılayan insan ve toplum üretir. Oysaki bugün durum neredeyse tam tersidir.İslam dünyası kendi iç restorasyonunu bir rönesansa dönüştürebilmek için bu tür bir zihniyet
26 Aralık 2018

İslam Çağımıza Yanıt Verebilir mi?

Gerçekçi olmak gerekirse, ne yazık ki,  yüz yıl sonra bile varolan haliyle İslam, yani yaşayan İslam, müslümanların geri kalmışlığı sayesinde çağımıza yanıt verecek bir dinamizme sahip değildir. İslamın yeniden zamanın ruhunda ete kemiğe bürünüp millet için, ümmet için, bütün insanlık için kurucu,
11 Aralık 2018

İslam, Tarihsellik ve Değişim

İslamın tarihsellik serüveninin ideolojik/politik anlamını da içeren yeni bir perspektifle hem çeşitli tuzak projelere karşı hem de yenilgi çağının travmasından kurtulup daha özgüvenli daha cesur ve daha içerikli bir yeni duruş, yeni perspektif ve değişimci tarzla bir müdahale gerekmektedir.
8 Aralık 2018

Din bir amaç mıdır, araç mıdır?

Bu soru şöyle de sorulabilir: İslam dünyasından İslami bir hareket ya da kendisini İslam’a refere eden bir siyasi grup iktidar olunca haber ajansları ve gazetelerde niçin şöyle haberler geçiyorlar; “Afganistan’da şeriat ilan edildi, kadınların sokağa çıkması, erkeklerin sakallarını kesmesi yasaklandı.”, “Çeçenistan’da şeriat
28 Kasım 2018

Bütün putları devirelim!

Son derece dindar bir putperestliğin egemen olduğu bir dönemdeyiz. Laikçi, dinci, ulusçu, kavimci, mezhepçi, meşrepçi Julianlar, her yanımızdan farklı kelime ve sloganlarla bizi kuşatmış, ülkemizi, toplumumuzu, çocuklarımız çalmaya uğraşıyorlar. Mason tarikatların absürt ritüelleri ile geleneksel tarikatçıların zikri birbirine karışmış. Atatürk adıyla, Kuran/Sünnet
14 Kasım 2018

Derin Devlet ve Muhalefet Geleneği

Bir devlet olarak beliren coğrafya; Mezopotamya-Akdeniz havzası. Sümer/Akad’dan Mısır’a, Pers’den Roma’ya, Selçuklu’dan Osmanlı’ya uzanan derin bir tarihin ürünü olarak devlet, bu coğrafyada devletten daha fazla bir şeydir. Kutsal, hegemonik ve değişken karakteriyle devlet, zamanda ve mekânda hareketi, parçalanma ve bütünleşme dinamiği, özü
9 Kasım 2018

Arabesk; İmkansız Aşk, Devrimsiz Direniş

( ‘Müslüm’ filmi vesilesiyle, eski bir yazıyla merhaba;) “Bir of çeksem karşıki dağlar yıkılır,” demiş Köroğlu. Her birimizin yıkmak istediği o kadar çok dağları olmuştur ki… Büyük bir çöküşten sonra ayağa kalkan bir ülkenin, onuru ve emeğiyle kendini yeniden yaratmasının öyküsü
9 Kasım 2018