Category: Makaleler

Milletleşme süreci: ‘Düşmanla karşılaştık ve o biziz!’

Ülkemizin en hayati değişim ve dönüşüm süreçlerinin en sıradan ve iddiasız kadrolar eliyle uygulandığı, ama en iddialı ve en çok arzulu bu aydınların ise sürekli muhalefet kibri içinde devlete ve topluma mühendislik yapmaya çalıştığı bir okumuş cahiller barikatıyla karşı karşıyayız. Belki de batının topraklarımıza self kolonizasyon düzenekleri kurup çekilirken emanet ettiği  kolonizatörler işte bunlardı. Rahmetli Erdem Beyazıt ‘Hep yarınları bekledi bu insanlar, geldiğini hiçbir zaman fark etmediler’ derken belki de bu şaşkınlıkla hainlik karışımı sözümona seçkinleri kastetmişti. Bu kadar kendi inancının ve iddiasının münafıkı olan başka bir ülke var mıdır, bilmiyoruz.

Baasçı köpekler, Irkçı pislikler

Suriyede’ki Baasçı köpeklerle, devlet ve millet içinde yuvalanmış Türkçü şaman faşistler, sözde Alevici kriptolar ve gavurlaşmış Kürtçü şoven çeteler, bir millettir. Müslümanlar ise bir tek bir millet

Milletleşme süreci: Asalet, haysiyettedir

Hindistanlı şair filozof Muhammed İkbal, İnsan olmanın olan değil, olması gereken bir süreç olduğunu söyler. İnsan tözüyle doğarız, ama insan olmak, çabamıza bağlıdır, der. Böylece, Allahın aziz kıldığı insan varoluşu, doğuştan ve bedava kazanılmış hazır bir mertebe değil, aksine kendi irademiz ve çabamızla elde etmek zorunda olduğumuz bir hedef haline gelir. İnsan varlığını biyolojik düzeyden…

 Anka kuşu ve ‘Kurtarıcılığın’ trajedisi

  Eski Çin’de bir köyün yakınında bir dağ varmış. Dağın içinde bir ejderha yaşarmış. Köylüler ejderhanın şerrinden korktuklarından her yıl düzenli olarak ona hediyeler gönderirlermiş. Arada bir köyden bir yiğit delikanlı çıkar; ejderhayı yok edeceğini söyleyerek kılıcını alır gidermiş. Ama nice yiğitler gitmiş; dönen olmamış. Gel zaman git zaman bütün yiğitlerden daha yiğit, namı bütün…

Suriye dersleri: Yeni Haçlı seferi ve haysiyet cihadı

 Kudüs varsın ağlasın bu maküs talihine    varsin ağlasın şanlı Salahaddin’in yurdu     nasıl da yaşıyoruz bunca zillet altında    bir sürü dilsiz şeytan bir sürü ıvır zıvır    kıyamet kopacaksa kopmalı beynimizde      Sabah KARA, (Doğu Ağıtları)   ‘Fransız Akademisi üyelerinden Funck Brentano’nun ifâdesine göre; vahşî hayvan sürülerinden farksız olan haçlı gürûhu 1096 yılında Anadolu topraklarına saldırdıklarında, İznik…

İslam Erkek Dini midir? İslam da Kadın Hakları Var mı?

Sorun, inanın insana kulluğu bağlamında kadınların erkeklere kulluğuna dönmüş ilişki biçimlerinin reddedilmesi temelinde ele alınmalıdır. Özellikle ahlak ve namusun kadının davranışlarına ve kıyafetlerine indirgenmiş çarpık algısı ve hala miras, çalışma, sosyal hayat gibi konularda kadınların kısıtlanması veya haklarının erkek tarafından bir lütuf gibi değerlendirilmesi ciddi sorundur.

Putperestliğin edepsizliği

Allah’a ve ahiret gününe inanırlar, iyiliği emrederler, kötülükten vazgeçirmeye çalışırlar, hayır işlerinde de birbirleriyle yarışırlar. İşte onlar iyi insanlardandır. (A’li İmran, 114)   Ahlak meselesinde önce doğru ifadeler kullanmak gerekir. Çünkü konu bir insanlaşma konusudur ve ilahi öğreti insanları insanlaşmaya yani beşeri yönlerini terbiye ederek sorumluluk sahibi varlıklar olmaya çağırır. Bu anlamda din, ahlaka davettir….

Şeb-i Yeldâ

Şeb-i Yeldâ, erdem Sahipleri için, ‘yaşamanın’ ta kendisidir. Uzun, çok uzun bir gece gibi gelen yaşamak, kedere müptela kılmıştır onları. Sevgileri, dostlukları ve acıları, merhametleri ve göz yaşları, adanmışlıkları ve sabırları, cesaretleri ve onurları, gerçek sabahın güneşine uyanana kadar yoldaşları kılınmıştır. Onların güneşi ölümle doğacaktır.

Firar

“…Atımı alıp gelmesini buyurdum. Uşağım ne dediğimi anlamadı. Kendim gittim, eğerleyip bindim üzerine. Uzaktan bir boru sesi işitip, bu nedir diye sordum. Uşağın hiçbir şeyden haberi yoktu. Ve bir şey de işitmemişti. Kapıda beni durdurup sordu: “Bey nereye gidiyorlar?” “Bilmem”, dedim, “Buradan uzağa işte, buradan uzağa, hep uzağa buradan, ancak böylelikle hedefime ulaşabilirim.” “Demek hedefinizi…

İttihatçılık: Ayışığına Tutunamayan Deniz

İttihatçılık, İngilize Rusa kurşun sıkmanın bedelini hala öderken, yerine ikame edilen satılmış ittihatçıların kemalizmini de tarihe gömecek tek devrimci iradenin adıdır.
İttihatçılık, bin yıllık kadim davanın, hilale yürüyüşün yakamozudur. O ayışığına tutunma çabası, tutunamama hüznüdür. Yolu, imanı, istikameti zafer anında da yenilgiz zamanında da mustakimdir. 
İttihatçılık, İ’layı Kelimetullahın aleme nizam vermesinin modern politikaya tercümesidir.