Devlet ve güya ona karşıtmış gibi görünen ama aslında onu tersinden taklidi-kopyası olan çeşitli ideolojik, etnik, dini örgüt ve hareketler, hep birlikte ülkeyi devasa bir pagan-putperest panteona çevirdiler. Herkesin kendi tanrısına diğerlerini tapmaya zorladığı, ama aslında hiç kimsenin gerçekten herhangi bir şeye inanmadığı, ötekine hükmetme ya da rövanş alma amaçlı tanrılar, putlar, kutsallar, ölümsüz liderler, kurtarıcı mesihler, tabu kavramlar, fetiş kelimeler, helvadan, kağıttan, çamurdan putlarla dolu bu panteon da, ‘gerçek’, ‘hakikat, hak, doğru, sahici, asli, ve evrensel olan herşey sadece birer malzeme, birer kurban oldu.
Bu devasa yıkımın durdurulması, bugün en önemli fikri çaba olmalı. Bu yıkıma yol açan bütün putperest düşünme biçimleri, bütün sahte çelişki ve çatışma kavramları, bütün sorumlu taraftarlık tarzları çöpe atılmalı.